22 Ekim 2013 Salı

Çocukluk uğraşına geri dönüş

Kardeşimle aramızda çok az yaş farkı olduğundan ve annemin ö zamanlar çalışıyor olmasından dolayı çocukluğumun büyük bir kısmını anneanne yanında geçirenlerdenim. Hatta bir ara öyle bir hal almıştı ki  annemler beni götürmeye geldiğinde oturur ağlardım. Anneannemin arkadaşlığı benim için inanılmaz keyifliydi. Gerçi anneannesini sevmeyen herhalde yoktur. Ben bir de onun ilk torunu olduğumdan yerim ayrıdır :)) O kadar süre anneanne yanında geçirince eski zamanların malum yaz aktivitesi olan dantel, kanaviçe ve kış aktivitesi olan örgü ile aram çok iyiydi. Bunlardan benim en çok sevdiğim ise Türkçe'deki ismi ile çarpı işi veya cross stitch ya da halk arasındaki kanaviçe. Ortaokul yıllarında annem, babaannem ve benim birlikte yapmış olduğumuz bir iki sehpa örtümüz var. Hatta şu an onları ben kullanıyorum. Daha sonra derslerimin ve ilgi alanlarımın değişmesiyle bu hobi benim için rafa kalkmıştı veee şimdi tekrar hortluyor :)) Bakalım bu tekrar başlangıçtan neler çıkacak ben de çok merak ediyorum. Öncelikle ısınma turu olarak bu ayki - ya da geçen ayki diyeyim yenisi çıktı - Cross Stitcher dergisi ile birlikte geçen küçük çarpı işi yılbaşı süsünü yapacağım. Aşağıda da hobimi canlandırmak için okuduğum dergilerimi ve kitabımı görebilirsiniz.

İlk resimdekiler sırasıyla Cross Stitcher (İngiliz), Kanaviçe Dergisi(Türk), Mollie Makes(Amerikan ama Almanya edisyonu)



İkinci resimdekiler sırasıyla: Dein Kreuzstich Magazin (bunu pek sevmedim çok babaanne işleri var, bir daha almam sanırım), Living At Home Spezial Hand Made, Mollie Makes


Veee sonuncusu ise geçen Strasburg ziyaretimizde oradaki bir alışveriş merkezinin içindeki acayip güzel bir kitapçıdan alınmış Esprit Boudoir a broder au point de croix isimli çarpı işi kitabım. Daha çok yeni doğan ve kız çocuklarına özel şeyler içeriyor ama başka projeler de mevcut. Daha sonra bir ara kitap için ayrı post yapmayı düşünüyorum. Bu kitaptan yapılacak ilk projemin tüm malzemeleri hazır bile. Ama önce aşağıdaki ile başlayacağım. Her ne kadar bu işte eski de olsam ısınma turuna ihtiyacım var.


İlk projem de aşağıda başlangıç hali ile görülüyor. Bakalım bitmiş halini ne zaman paylaşabileceğim.

21 Ekim 2013 Pazartesi

Bayram misafirlerimiz evlerine döndü

Bayramda annemle babam buradaydı. Bayrama benzeyen bir bayramdı. Hem de Türkiye'den en son gelişimin üzerinden yaklaşık 4,5 ay geçmişti ve ben bizimkileri özlemiştim. Çok çok iyi oldu bizim için. Annem yanında getirdiği süper peynirler, kuru bamya, biber, patlıcan ve kumaş-dergi vs ile evimizi şenlendirdi. Gelir gelmez mutfağa dalan annem bizim buralarda yapmaya fırsat bulamadığımız ve hatta malzeme olarak da bulamadığımız yemeklerden seçmeler sundu :)) Hatta ben sabahları kursa gittiğim için bakmış evde sıkılıyor bir de ütülerimi bile yapmış. Annelerin hakkı gerçekten ödenmez. Biz de tabi ki onları olabildiğince çok gezdirmeye çalıştık. Kursum olmasaydı daha güzel gezerdik ama olsun ilk sefer için yine de güzel yerler gördüler. Birlikte Rothaus bira fabrikası, Titisee, Freiburg, Konstanz, Triberg, Strasburg yaptık. Artık bir kaç gezi postu yapmanın zamanı geldi sanırım. :))

Yeniden kanaviçeye başlayacağım deyince de ondan istediklerimin yanında bir de kumaşlar vs. getirmiş. yani resmen bizi donattılar. Bu malzemelerden güzel şeyler çıkacağına eminim.



9 Ekim 2013 Çarşamba

Tis the season

Kendi ülkende yaşamayınca insanın bayramları bile değişiyor. En büyük sebebi kendi ülkenin bayramlarında senin çalışıyor olman. Bir de bayram hafta içine gelmişse bayram sabahları güzel güzel giyinip önce birbirinin daha sonra ailenin diğer fertlerinin bayramını kutlamak üzere dışarı çıkmak yerini "pantolonumu bulamıyorum", "geç kaldık makyajına arabada devam etsen" kıvamında cümlelerle dolu sıradan bir sabaha bırakıveriyor. Şeker bayramında Toni'nin ailesini ağırlamıştık ama o kadar gezmeye odaklanmışız ki birbirimizin bayramını kutlamamıştık bile. Şimdi de Kurban bayramı için annemler geliyor. Ben kursa, Toni ise işe gittiğinden bayram sabahında boş bir eve uyanacaklar :((

Kendi bayramını olduğu gibi kutlayamadığından kendince yaşadığın ülkenin bayramlarını kutlamaya başlıyorsun bir yerden sonra. Mesela ben Paskalya bayramından pek bir şey anlamıyorum ama 4 gün tatil olduğu için gönlümde güzel bir yere sahip :D Ama Noel bayramları ayrı bir güzel. Her ne kadar önümüzde Halloween olsa da vitrinler yavaş yavaş Noel hazırlıklarına başladı. Buralarda galiba Halloween çok kutlanmıyor anladığım kadarıyla. Buna rağmen Noel'e daha nerdeyse 2 ay olmasına rağmen o havaya girmeye başlayan çok kişi ve mağaza görüyorum. Ve maalesef ben de bunlara kayıtsız kalamayacağım. Ben işim açıkçası süs kısmıyla ışıklarla, asılan süslerle o rengarenk ışıltılı kısımla. Şimdilik sizle gümbür gümbür gelen bir sezondan iki fotoğraf paylaşacağım. Ama Aralık ayında Noel pazarları kurulsun işte asıl güzelliği o zaman göreceksiniz.

Bu arada şimdiden Kurban Bayramınız kutlu olsun. Oralarda bir yerlerde bizim yerimize de kutlayın olur mu?




1 Ekim 2013 Salı

Hoşgeldin Ekim


Aslında benim ayım Eylül'dür yani doğduğum ay olan Haziran'ı saymazsak :)) Ama Ekim bende bir şeylere başlama isteği uyandırıyor. Aslında Eylül başlangıçlar ayıymış gibi görünse de Eylül bitişler ayıdır. Ruhu yazdan çıkarıp Ekim'e ve başlangıçlara hazırlamaktır amacı. Üniversiteye başlanır, kursa başlanır, işe başlanır, kışa yavaş yavaş girilir. Çoook yakında eve kapanacaksındır ya ondan planlarını yapmaya başlar; o kış uykusuna ve kış uykusunda sana nelerin eşlik edeceğine karar verirsin. Ondandır ben Eylül'de hiç bir şeye başlayamam :) Oturur düşünür, havaya göre ruh değiştirir kendimi dinlerim sonra Ekim gelir ve pervane dönmeye başlar. Umarım bu Ekim'de güzel başlangıçların tohumları atılır. Zira evde boş oturmaktan çok sıkıldım. Kendimi nerelere savuracağımı bilemedim ama yine de aklımı başıma aldım mantıklı savrulmalar yapmaya çalıştım. Bakalım neler olacağını göreceğiz. 

Bu arada hazır havalar bizi içeriye kapatmaya başlamışken size iki online yayın önermek istiyorum. Ben günümü bunlara bakarak geçireceğim. İlkini bir süredir takip ediyorum ve yeni sayısı normale göre uzun bir aradan sonra bugün çıktı: Blank-mag yeni sayısı 1973 ile tekrar yayında. Hem konular arası zıplarken; bir yandan da sayı temasına uygun müzikleri dinleyebilirsiniz. İkincisi ise yeni keşfettiğim bir yayın: 91 Magazin Çoğunlukla bloggerların yazılarından oluşuyor. İçinde dekorasyon, el işi, yemek vs ile ilgili bir sürü fikir bulunuyor. Ayrıca benim gibi görselliğe de önem veriyorsanız oldukça renkli olduğunu söyleyebilirim ;) 

Size kalan ise bir fincan kahve ve sıcak battaniye alıp bilgisayarınızın karşısına geçmeniz. 

Güzel bir Ekim dilerim hepinize.