12 Kasım 2013 Salı

Die Mercerie - Münih'te Elişi Dükkanı


Oktoberfest'in son haftasonunda biz de bu devasa eğlenceyi görelim diye Münih'e gittik. Aslında Münih ve Oktoberfest ile ilgili bir post atacaktım ama annemler Almanya'ya gelince o postta atılacak postlar arasında yerini almış oldu. Tabi o arada yeni yerler gördüğümü ve bu gezi postalarının artık yazılmak için fazlasıyla beklediğini belirtmem lazım. İnşallah daha çalışkan bir blogger olacağım büyüyünce :)) Büyük şehirlere seyahat edeceğim zaman önceden hep araştırma yaparım ve araştırmanın ilk 3 ana maddesi şöyle sıralanır: Yemek yenecek yerler, kitap dükkanları ve elişi dükkanları. Yani bizim köyde bulamadığımı arayacağım adresler bulmaya çalışıyorum. Münih'te de durum pek farklı olmadı açıkçası ama yemek yenecek yer baştan elenmişti çünkü tek gecemiz vardı ve oktoberfestte olacaktık o zaman oktoberfest çadırında ne bulursak onu yiyecektik. Kitap dükkanları ise toptan yalan olmuştu çünkü ilk gün gündüzden Toni'nin bir arkadaşıyla buluşacağımızdan ve pazar günleri tüm dükkanların kapalı olmasında onu da elemiştim. Geriye elişi dükkanı kalmıştı. Aslında bu alanda da 3-5 dükkan gezebilecek tahammülü olamayan kociden dolayı sadece bir dükkan belirledim ve şehre girer girmez oranın adresini GPS'e girdim. Yoksa gidemezdik kesin çünkü cumartesi bile 2'ye kadar açıklar. Bu dükkanı bulmam ise size şuradaki yazımda bahsettiğim "esprit boudoir" kitabımdan bir çarpı işini yapmaya karar vermemle oldu. Yazıda verilen DMC marka çarpı işi iplerini Almanya'da nerede bulurum diye aranırken (buralarda sadece Anchor bulabiliyorum ve evet biliyorum birbirlerine dönüşüm tabloları var ama DMC'deki renk skalası daha geniş olduğundan dönüşüm yaptırdığımda benim iki ayrı DMC rengine aynı anchor ipi önerdiğini gördüm :(( yapacak bir şey yoktu.) web sitelerinden web sitelerine sürüklenirken DMC'nin satıcısı olan Die Mercerie ile karşılaştım. Web sitesinden bakınca o kadar güzeldi ki ve bize o kadar uzaktı ki... Sonra bir anda Oktoberfest'e gitmemiz kesinleşince bende bir bayram havası oldu ki sormayın.


Otele gidip eşyalarımızı bile sallamadan oraya gittik ve sadece 15 dakika kalabildim. Zannediyorum ileride böyle bir dükkan sahibi olmak hayallerimi süslüyor; hem de çok. Dışarıdan küçük bir dükkan gibi görünse de boyuna doğru uzayan ince uzun bir dükkan Die Mercerie. Her köşesinden ayrı bir iplik, tuhafiye malzemesi fışkıran, oldukça farklı kumaşlar bulunduran, bin bir çeşit yünleri olan ve bunun yanında ortama uyum sağlamış dekorasyon öğeleri ile sıcacık bir dükkan. Dükkanın en dibinde bir de kahve ve kek alabileceğiniz hatta oturabileceğiniz bir köşesi var ve bu köşede devamlı farklı kurslar veriyorlar. İyi ki şu an Münih'te değiliz yoksa batmıştım kurslara para vermekten; bilmediğimden değil ortamı soluyabilmek için daha çok. Toni beni arabada beklemiyor olsaydı kapanış saatine kadar orada kalabilirdim. Umarım resimlerimden güzelliğini size yansıtabilmişimdir, bazıları sanırım heyecandan ve hızlı olmaya çalışmaktan biraz flu gibi affedin lütfen. Yolu Münih'e düşenler ve elişine düşkünler mutlaka uğrasın diyor ve sizi resimlerle başbaşa bırakıyorum. Ben şahsen bayıldım.
















11 Kasım 2013 Pazartesi

Martinstag - St. Martin’s Day- Martinmas

Bugün yani 11.11.2013 Almanya'da St. Martin's günü olarak kutlanıyor. Martin bir roman askeriymiş ve erişkin bir yaşta vaftiz edilip doğrudan papaz olmuş. Onunla ilgili en meşhur efsane ise kar fırtınası olan bir gecede paltosunu ikiye bölerek onu bir dilenci ile paylaşmasıymış. Gece yattığında paltonun yarısını İsa'ya verdiğini hayal etmiş ve rüyasında İsayı görmüş. Martin çocukların ve fakirlerin arkadaşı olarak biliniyormuş. Amerikalılar bugün veteranlar gününü kutlarken Avusturyalılar ve Almanlar ise Martinmas'ı kutluyorlar. Martinmas bir çeşit Halloween ve Thanksgiving karışımı bir kutlama olarak anlatılabilir. Bugün hasat zamanının bittiğini ve kışın başladığını işaret ediyor. (çok da yanlış sayılmaz zira bugün buralara ilk kar düştü ve hava feci soğudu) Aynı zamanda da Christmas'a 40 gün kaldığını ifade ettiğinden gizli olarak Noel alışverişinin başlangıç zamanı (bunlar hep kapitalist düzenin yan etkileri :))) olarak da anılırmış. Daha eskilerde insanlar açları doyurur, yemekler verilir, komşularla paylaşırlarmış. Şimdi ise hava karardığında çocuklar okullarda kendi yaptıkları fenerlerle kiliselerden şehir merkezine doğru yürüyüş yapar ve ich geh mit meiner Laterne - Fenerimle gidiyorum isimli şarkıyı söylüyorlarmış. Maalesef size resim ekleyemiyorum çünkü hava soğuk ve şehir merkezi yaklaşık 800m uzakta ve araba girişsiz bir yer olduğundan görmeye gitmedim. 

Bugün ayrıca yine bugüne özel bir tatlı pasta işi bir şey çıkıyor. İsmi de Reformatiosnbrötchen şurada resim ve tarifi var. Kursa gitmek bu işlere de yarıyor bir yandan da kültüre entegre oluyorsun. Tabi bu özel pasta işinden almadım çünkü internetten bakmadan neye benzediğini bilemediğimden ne isteyeceğimi de bilemedim. Ama bugün unlu mamuller dükkanları acayip yoğundu demek ondanmış. 

Martinmas ile ilgili ayrıntılı bilgiisteyenler lütfen buraya tık tık. 

Şu an öyle görünüyorsa da bakalım bugün gerçekten kışın başlangıcı mı göreceğiz.