19 Ağustos 2013 Pazartesi

Robinson Crusoe 389 Kitabevi - namı diğer ROB389

Kitap kokusunu çok seviyorum. Hatta o kadar seviyorum ki evimde ne kadar kitap olursa kendimi o kadar sıcak ve evimde hissettiğimi söyleyebilirim. Kitap kokusu benim için aidiyet demek, anne-baba gibi sanki ne kadar çok olursa o kadar çok insan bana sarılıyormuş gibi hissediyorum. Belki hastalık olarak adlandırılabilir kitap alma sevgim. Okuma hızımın bin katı hızda alıyorum, kitapları biriktiriyorum bile diyebiliriz. Sadece Almanya'ya taşındığımızdan beri azıcık sekteye uğradı sanki.

Kendi içimde şöyle bir inanışım var. Sanırım eskiden ben kitaplarla iç içe yaşayan biriydim veya eski bir kütüphanenin sahibi / koruyucusu idim ve sanırım şimdiki gibi fazla okuyup fazla sesimin çıkmasından :) birileri beni o kütüphane ya da mabette öldürdü ya da orayı yaktılar ben de kitapları kurtarmaya çalışırken öldüm vs. Niyeyse buna inanıyorum. Gazetelerde bazı ünlü / aydın / yazar kişilerin evlerinin resimleri çıkar ya: bir oda vardır içi silme kitap doludur, tarihe şahitlik yaptığı yetmezmiş gibi bir de kitap biriktirmiştir. Bayılırım o odalara tarifi yok oraya ışınlanmak isterim. (kahretsin niye hala keşfedemedik şu ışınlanmayı - teoride kaldı tüm çalışma)

Tabi hal böyle olunca kitap evlerinde ne hale geldiğimi siz düşünün. Girdim mi çıkamam, saatlerce bakar, bakar ve bakarım. Biliyorum bu huyumdan çok sıkılan arkadaşlarım bile var. Ama benimle kitap bakmaya koklamaya gelen arkadaşlarımla anlaşmam hep şu şekildedir: kapıda buluşuruz uzun sürebilir sen keyfine bak :)))

İşte Robinson Crusoe 389'da onlardan biri. İstanbul seyahatlerimin uğrak yerleri listesi başındadır. İzmir'de yaşamaktan dolayı gidemediğim zamanlarda her an arşivini online sunan sitesi ise cabasıdır. Aslında taslaklarımda bu kitabevi ve orada gördüğüm bir kitap ile ilgili yazım duruyordu yayınlanmak üzere. Şansa bak ki site ben ondan bahsedemeden yardım sinyalleri verdi ve bugün öğrendiğime göre görülüyor ki günümüz tüketim öncelikleri ve ruhsuz muadilleri karşısında daha fazla dayanamıyor. Kendisine yardım etmemiz için bize bir yol sunmuş: ROBKART. Zaten kitap alıcısıysan bu şekilde alabilirsin veya internetten alışveriş yaparken kullanırsın ya da ne bileyim D&R'dan almazsın o süslü bestsellerı veya son çıkanı da Robinson'dan alırsın. Neden olmasın? Eski değerlerin kaybedilmesi beni kahrediyor. Bu hele bir kitabevi olup da ruhsuz zincir muadillerine yenilince ben daha da üzülüyorum.

Umuyorum en azından bir sonraki İstanbul ziyaretim de ve daha sonraki nicelerinde de yerinde olursun güzel kitabevi.

Chances are I'll see someday on my way and you'll be standing still as always :((

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder